İşitme, kulağımıza gelen seslerin kulak kepçesi ve dış kulak kanalı boyunca kulak zarına ulaşarak zarı titreştirmesi, sonrasında orta kulakta yer alan çekiç, örs ve üzengi kemiklerinin hareketi ile iç kulağa aktarılmasıyla sağlanır. İç kulaktan sonra ise elektrik enerjisine dönüştürülerek işitme siniri vasıtasıyla beyindeki işitme merkezine ulaşır. İç kulakta kireçlenme olduğu durumda en sık etkilenen bölge üzengi kemiğin iç kulak ile komşu olduğu kısımdır. Buradaki kireçlenme sonucunda sesin iletimini bozan bir hareket kısıtlılığı meydana gelmiş olur ve ses iç kulağa yeterince iletilemez. Buna bağlı olarak ses dalgaları iç kulak sıvılarına yeterli düzeyde iletilemez ve iletim tipi denilen işitme kaybı meydana gelir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde bu kireçlenme iç kulağı da etkileyerek iç kulak tipi ( sinirsel tip) işitme kaybına dönüşür.
İç kulak kireçlenmesi (otoskleroz) kimlerde daha çok görülür?
Otosklerozun genetik geçişli bir hastalık olduğu düşünülmekle birlikte özellikle genç-orta yaşlı kadınlarda daha fazla görüldüğü ve hamilelik döneminde görülme riskinin arttığı bilinmektedir. Ayrıca kızamık virüsü ile otoskleroz arasında bir ilişkinin olabileceği iddia edilmiştir. Kadınlarda erkeklerden iki kat daha sık görülmektedir.
İç kulak kireçlenmesinde hastanın şikayetleri nedir ve teşhis nasıl konulur?
Bu hastalıkta en önemli şikayet işitme kaybıdır. İşitme kaybı tek kulakta veya her iki kulakta olur ve genellikle yavaş ilerleyen tiptedir. Hamilelik sırasında işitme kayıp hızı artabilir. Ayrıca hastalarda kulak çınlaması, baş dönmesi ve denge sorunları da oluşabilir.
Hastalığın teşhisi öncelikle işitme testleri ile konulur. Kulak muayene bulguları ve kulak zarının görünümü normaldir. Kulak tomografisi ise, özellikle ameliyat planlanan hastalarda, hastalığı teşhisi ve otoskleroza benzer diğer hastalıkların ayırt edilmesinde faydalı bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
İç kulak kireçlenmesi (otoskleroz) nasıl tedavi edilir?
Otosklerozda işitme kaybı belirli düzeylere ulaştığında hasta ameliyat edilebilir. Ameliyat ile daha çok iletim tipi işitme kayıpları düzeltilir. İşitme kaybının ameliyat yapılacak düzeyde olmaması, hastanın ameliyatı kabul etmemesi veya cerrahi için başka handikapların olması durumunda hastaya tedavi alternatifi olarak işitme cihazı kullanması önerilir.
Bu hastalıkta işitmeyi artırmak için uyguladığımız ameliyatın adı “stapedektomi veya stapedotomi” ameliyatıdır. Mikroskop altında özel aletlerle yapılan bu ameliyat sırasında üzengi kemiğinin tabanına bir delik açılarak protez yerleştirilir ve sesin kireçlenmiş alanı geçerek direkt iç kulağa verilmesi sağlanır. Ameliyatın en önemli komplikasyonu nadiren görülen tam sağırlık gelişebilmesidir. Yine çok daha nadir olarak yüz felci ve tad duyusu kaybı gibi komplikasyonlar da olabilir.